Hülya Darcan: Söz verdiğim zaman asla geri dönmem

Güncelleme: 21 Ekim 2020 Çarşamba, 10:10:56

Show TV'nin ilk bölümü ilgiyle izlenen 'Şeref Sözü'nde 'Emsal'i canlandıran Hülya Darcan, Habertürk'e verdiği röportajda diziyi, "Hikâyenin güzelliği ve karakter beni çok cezbetti" sözleriyle yorumladı.

Darcan, Tanju Korel ile evlenerek oyunculuğu henüz kariyerinin 6'ncı yılında bıraktı. Hülya Darcan, buna rağmen 6 yılda çektiği 65 filmle eşine az rastlanır bir istatistiğe sahip. Oyunculuğa 1995'te dönen Darcan, genç meslektaşlarına "İşlerini iyi yapmak zorundalar ve mesleklerine sadık kalmalılar. Kendilerine yatırım yapmalılar" şeklinde salık verdi.

Show TV'nin yeni dizisi, sezonun iddialı yapımı 'Şeref Sözü', geçtiğimiz çarşamba günü yayınlanan ilk bölümüyle izleyicilerin ilgisine mazhar oldu. Yapımını TIMS & B Productions'ın, yapımcılığını ise Timur Savcı ve Burak Sağyaşar'ın gerçekleştirdiği 'Şeref Sözü', bu akşam saat 20'de yayınlanacak ikinci bölümüyle SHOW TV ekranında izleyiciyle buluşuyor.


İlk bölümündeki görkemli prodüksiyonu ve konusu ile merak uyandıran 'Şeref Sözü'nün başrollerini Tolgahan Sayışman, Sude Güler, Hülya Darcan, Aras Aydın ve Öykü Çelik paylaşıyor.
'Şeref Sözü'nün ikinci bölümünde, 'Cihan' ve 'İsra’nın adaya gelişinin ardından Adabeyli Adası'nda gerilim tırmanıyor. 'Yasemin' ile evleneceği düğün gününde kolunda 'eşim' diye tanıttığı 'İsra' ile birlikte adaya dönen 'Cihan', başta 'Yasemin' olmak üzere herkesi şoke eder. 'Şükran' ve 'Sefer', kızları 'Yasemin'in bu şekilde ortada bırakılması karşısında 'Cihan'dan hesap soracaklarken, oğlunun her kararının, her şartta arkasında duran annesi Emsal bile bu kez 'Cihan'ı desteklemez. Tüm ailesi ve ada halkı, düğünü için onu beklerken 'Cihan', 'İsra' ve oğlum dediği 'Ömer'in adada kalacağını ilan edince, 'Yasemin' oğulları 'Mustafa'yı da yanına alarak ortadan kaybolur.


Cevdet Mercan'ın yönetmeni Eda Tezcan'ın senaristi olduğu 'Şeref Sözü'nün zengin oyuncu kadrosuda Umut Kurt, Meltem Gülenç, Toprak Sağlam, Bülent Düzgünoğlu, Mert Yavuzcan, Hülya Şen, Nazlı Çetin, Sıla Korkmaz, Begüm Alınca, Sahra Gümüş, Görkem Türkeş de yer alıyor.


'Şeref Sözü'nin 'Emsal'i Hülya Darcan...
16 yaşındayken katıldığı Ses Dergisi'nin 'Kapak Yıldızı Yarışması'nda dereceye girince yapımcılardan aldığı teklifle oyunculuğa başladı.
1967'de Fikret Hakan, Ekrem Bora ve Tugay Toksöz ile başrolü paylaştığı 'Silahları Ellerinde Öldüler' ile oyunculuğa başlayan Hülya Darcan, kariyerinde eşine az rastlanır bir istatistiğe sahip.
Hülya Darcan, ilk oyunculuk döneminde sadece 6 yıl çalıştı.
O 6 yılda da 65 film çekti.

Bir başka ifadeyle ortalama 33 günde bir film...
İlk döneminde böylesi bir istatistiğe sahip olan Hülya Darcan, Yeşilçam'ın jönlerinden Tanju Korel ile evlendikten sonra bıraktığı oyunculuğa 1995'te döndükten sonra TV dizileriyle kariyerinin ikinci baharını yaşıyor.

O dizilerden biri de 'Şeref Sözü'...
Fakültede öğrenciyken çalıştığım dergiye 'Nerede O Eski Jönler' başlıklı bir yazı dizisi hazırlıyordum. Yeşilçam'ın jönleriyle röportajlar yapıp jön olmak için gerekli kriterlerin neler olduğunu, jönlerin hangi ortak özelliklere sahip olduğunu öğrenip dergiye yazıyordum. O jönlerden biri olan Tanju Korel'i aradım. Evine davet etti.

Röportajımız bittikten sonra 'Akşam yemeğine kal, beraber yiyelim' dedi.
Eşi Hülya Darcan ise 'Evet, seviniriz'...
Sonra yan odada ders çalışan kızları Zeynep Korel ile Bergüzar Korel'i çağırdılar, masaya oturduk.
Tanju Korel, 'Yurt yemekleri adamı bıktırır. Canın ne zaman ev yemeği çekerse gel, misafirimiz ol" dedi.

Hülya Darcan ise 'Çekinme, her zaman bekleriz'...
Her ne kadar canım istemiş olsa da ayıp olacağı düşüncesiyle bir daha gitmedim.
Öğrencilik yıllarımda "Çekinme, her zaman bekleriz" diyen Hülya Darcan ile yıllar sonra 'Emsal'i canlandırdığı 'Şeref Sözü'nün setinde bir araya geldik.
Hülya Darcan, bu kez güzel yemeklerini değil, Habertürk için güzel söyleşisini sundu.


Şeref Sözü'nde rol almanızda dizinin hangi özellikleri etkili oldu?

Tabii ki hikâyenin güzelliği ve karakter beni çok cezbetti. Sonrasında teklifi kabul ettim.... 'Emsal', alışılagelmiş bir anne karakteri değil. Sürprizli bir karakter.

Kariyerinizin bu döneminde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Sinema o kadar güzel bir meslek ki... Bir kere yaş kriteri yok, her karakteri oynayabilirsiniz. Ben bu karakterleri hayata geçirirken çok eğleniyorum. Oyunculuğa başlayalı 50 seneden fazla oldu. Şunu anladım; izleyici eğer bağrına basmışsa sizi tekrardan görmekten mutluluk duyuyor. Bunun bana güzel bir dönüşü oluyor, o yüzden şu an çok mutluyum.

İzleyicinin sevgisine nail olmak için en önemli kriterler nelerdir?

Seni izleyen bir kitle varsa artık mesuliyet sahibisindir. Eğer bunlara dikkat etmezseniz çok çabuk bitiriyorlar. Yapay gündemler yaratmak benim işim değil. Ben işimle anılmak istiyorum. Benim bir duruşum var ve bu duruşumu bozmam.

İşinizden yeterince tatmin oldunuz mu?

Hayır, olmadım. Daha çok gençken çok daha iyi projelerde oynamak isterdim ama öyle bir fırsatım olmadı. Bir de tabii ki evlenip sinemadan ayrıldım. O da bir oyuncu olarak dezavantaj. Benim öncelikle amacım evim, yuvamdı. Böyle bir hırsım hiç olmadı. Eşim sinema yapmamı istemiyordu. Bizim işimizin sağı - solu, gecesi- gündüzü yok. Aynı işi de yapıyor olsak anlayış gösteremedi. Ben de kabul ettim. Bir süre sonra mesleğime tekrar geri döndüm. Kaldığım yerden devam ediyorum.

Yeni nesil meslektaşlarınıza nasıl bir tavsiyede bulunmak istersiniz? Yeşilçam döneminde de oyunculuk yaptınız. Yeşilçam'ın şu anki döneme etkisi nedir?

Bu işi yapıyorlarsa hayatlarından ödün vermek zorundalar. İşlerini iyi yapmak zorundalar ve mesleklerine sadık kalmalılar. Kendilerine yatırım yapmalılar. Örneğin en az bir dil bilmeli, bir enstrüman çalmaları gerekli. Yeşilçam gelince... Yeşilçam olmasa şu anki dönem olmazdı. Ne dizi olurdu ne de film...

Genç meslektaşlarınız Yeşilçam'a saygı duyuyorlar mı?

Duymayana da duyduruyoruz, öyle söyleyeyim. Bu konuda ben çok hassasım. O kadar kısa sürede o kadar çok film çekmişim ki... O kadar sürede o kadar fotoğraf bile çektiremezsiniz. O dönemde bir günde 3 sete gittiğimi biliyorum. Sinema salonlarının önünde kuyruklar oluyordu. O zamanlar başka bir eğlence yoktu, sadece sinema ve tiyatro vardı. Biz bu şartlarda çalıştık. Bunu ancak yaşayan bilir. Tabii ki saygı duymak zorundalar. Gerçekten Yeşilçam'da çekilmiş birçok filmi şu anda süslenmiş bir şekilde karşımıza sunuyorlar. Tabii ki çok değişik hikâyeleri olan filmler de var.