"İnanmasaydım izlemezdim!"

Güncelleme: 29 Aralık 2017 Cuma, 12:57:44

Genç kuşağın öne çıkan oyuncularından biri Serkan Tınmaz. Şimdilerde Ali Asaf’ın üvey kardeşi Sultan rolüyle ‘Kalp Atışı’nda izleyiciyle buluşuyor.

Show TV’nin sevilen dizisi ‘Kalp Atışı’na, Ali Asaf’ın üvey kardeşi Sultan karakteriyle dahil olan dizinin yeni kötüsü Serkan Tınmaz, diziye büyük ilgi olduğunu, hatta çekim yaptıkları hastanede bir izleyici tribünü oluştuğunu söylüyor.

Genç kuşağın öne çıkan oyuncularından biri Serkan Tınmaz. Şimdilerde Ali Asaf’ın üvey kardeşi Sultan rolüyle ‘Kalp Atışı’nda izleyiciyle buluşuyor. Dizinin sıkı bir takipçisiymiş ve teklif gelince hiç düşünmeden kabul etmiş. Kendisiyle buluşup Sultan’ı ve hakkında merak edilenleri konuştuk…

Hayırlı olsun. Nasıl dahil oldunuz diziye?

Biraz hızlı gelişti ama yine de hazırlanmak için vaktim oldu. Teklif geldiğinde çok heyecanlandım. Sette yönetmenlerimiz Volkan Hoca ve Aytaç Hoca sağ olsunlar çok yardımcı oldular. Buna benzer karakterler canlandırmıştım tiyatroda. O yüzden çok yabancı gelmedi bu rol diyebilirim.

Önceden takip ediyor muydunuz diziyi?

İlk bölümü annemle izlemiştim. Yaz işlerini konuşuyorduk, hangisi güzel hangisi değil diye. O da ben de bu sezon başlayan en iyi iş demiştik. Öykü’yü de önceden tiyatrodan biliyordum ve takip ediyordum, oyunlarını da izlemiştim. Öykü beğendiğim ve sevdiğim bir oyuncu. Dizi oyunculuğuna yeni bir soluk getirdiğini düşünüyorum. Diziye de katkısı büyük. Birinci bölümde Eylül karakterinin hikâyesinden yola çıkarak başlayan bir dizi. Ben Eylül’e inanmasaydım izlemezdim. Tabii ki tüm diğer oyuncular da aynı şekilde iyi. Zaten fenomen oldu dizi. Çekim yaptığımız hastanede sürekli bir izleyici tribünü var. Büyük bir ilgi var.

Dizinin yeni kötü adamısınız…

Evet ama canlandırdığım kötü karakterlere tamamıyla iyi ve haklı olduğu yönlerinden yaklaşıyorum. Çünkü sadece kötülük yapmak için orada bulunursam üç bölüm sonra malzemem biter. Benim için oyun kurarken kötülükler her zaman nedeni olan eylemler.

 

‘EN BÜYÜK HOBİM EV TAŞIMAK’ 

Sultan’ın hikâyedeki yeri ne olacak?

Sultan, evlilik dışı ilişkiden doğmuş bir çocuk. Kendine planlar kurmuş, “Kötülüklerim var” diyor hikâyeye girerken. Ali Asaf’ı kendine rol model almış, o doktor olmuş, kendisi de doktor olmuş. Resmen onu taklit eden bir adam. Tek başınayken başka biri fakat normal hayatında sosyopat denebilecek bir karakter. En büyük malzeme Ali Asaf’ın aşkı, bu yüzden yöneldiği taraflardan biri de o aşk öyküsü. Yavaş yavaş orayı da elde etmeye çalışacak. Bir yerden alırken bir yerden de vererek aslında kendi alanını açıyor.

Nasıl tepkiler aldınız?

Öykü ve Gökhan’ın büyük bir fan kitlesi var. Sultan onların arasına girdiği için başta çok ağır tepkiler aldım. Ama iki hafta sonra, “Arkadaşlar sakin olun, o sadece bir oyuncu ve gelen senaryoyu oynuyor” yorumları gelmeye başladı. Aslında istediğim şey oldu biraz. Sadece kötü bir karakter gösterseydim, hep istenmeyen tarafta kalırdım hikâyede. Ama seyirci Sultan’ın haklı olduğu yerleri de gördüğü için kabul etmeye başladı onu. 

Peki dizi dışında günlük yaşantınızda neler yapıyorsunuz?

‘Kalp Atışı’na başladığımdan beri pek bir şey yapamıyorum aslında. Zaten ben Ankara’daydım. 2.5 ay önce tekrar geldim İstanbul’a. Şimdi dizi dışında en büyük hobim ev taşımak. Ev tuttum ve eşyalarımı toparlıyorum, boşluğumda doğalgazdayım ya da elektrik açtırıyorum. (Gülüyor)

Tiyatro nasıl gidiyor?

Şu anda tiyatro yapamıyorum. Ankara’ya gidene kadar 6 sene ‘Semaver Kumpanya’daydım. Ankara’dayken ‘Veriler’ diye bir oyunumuz vardı. Oradan gidip geliyordum. Sonra hem mesafeden hem de diğer oyuncuların program uyuşmazlığından dolayı oyun kalktı. Yakında yeni projeler olabilir.

Biraz da sinemadan bahsedelim… Takip ediyor musunuz son dönemde çıkan filmleri?

Aslında iki aydır yoğunluğumdan dolayı sadece Twitter’dan sinemaya dair ufak haberleri takip edebiliyorum. Dizi izliyorum ama Türk filmlerini takip edemedim. ‘Daha’yı çok merak ediyorum, 12 Ocak’ta giriyormuş. Onu izleyeceğim geldiğinde. 

‘Dizide reflekslerin açık olması gerekiyor’ 

Karakterleri oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz?

Tiyatroyla televizyon arasında role yaklaşırken bir fark oluyor elbette. Tiyatroda en az iki ay önceden metin elimize geçiyor, biraz daha haşır neşir oluyorsun rolle. O iki saatlik performans için iki ay boyunca sürekli çalışıyorsun ve ortaya daha ayakları yere basan bir karakter çıkıyor. Dizide biraz daha reflekslerin açık olması gerekiyor. Vakit kısa olduğu için kendimi sınırlandırmıyorum. İşte Sultan kötü karakter, kötülük yapmak üzere diziye girdi ve bunları yapacak diye sınırlandırmıyorum. Aslında biraz hızlı düşünerek doğaçlama yapmaya çalışıyorum.

Tınmaz, çalışma şartları açısından Ankara’nın İstanbul’a kıyasla daha rahat olduğunu söyleyip ekliyor: “Çünkü orada sektör hâlâ çok dar olduğu için şehrin insanı çok sahiplenmiş durumda bizi.”

Röportaj: Serkan ÖZTÜRK

HT Magazin