"Kariyerimiz ve kaderimiz iyi ki çarpıştı!"

Güncelleme: 10 Nisan 2019 Çarşamba, 11:05:33

  • 16

    HELLO!: Yeni biriyle tanıştığında kolay güvenir, kolay teslim olur musun?

    M. A. Pamuk: İnsanlara karşı herhangi bir önyargıyla yaklaşmam; çünkü kimsenin ne yaşamış olduğunu ve neden öyle davrandığını bilemezsin. Önyargım yok ama işte karşımdakini keşfedene kadar hâlâ biraz kapalıyım. Kolay güvenmem, ama güvendiğim zaman tam güvenirim.

    HELLO!: Hayatla ilgili korkuların var mı? Düşsen kolay toparlar mısın?

    M. A. Pamuk: Artık eskisinden çok daha iyimserim ve çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Yalnız kalmak istemem ama onun dışında işle, güçle ilgili endişelerim pek yoktur. Hayatı öğrenirken elbette ki tökezlersin, düşersin; ama tekrar ayağa kalkmayı da bileceksin. Böyle olaylarla karşılaştığımda, öğretici tarafını görmeye çalışırım.

    HELLO!: Senin hayatında, yakınında çok insan var mı?

    A. Duymaz: Yok, artık yok. Arkadaşlarımın sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bir arayışa girdikten sonra farkındalığın artıyor, uyanmaya başlıyorsun. Bana zarar verenleri geçtim, olumlu bir şeyler katmayan insanlardan bile uzak duruyorum. Bana ne katıyor, benden ne alıyor... Bunlar önemli. Arkadaşlıklarda gerekiyorsa parantez açabilirim; mantığımı devreye sokabilirim. Sadece aşkta olmaz... Duygusal anlamda bir şeyler hissettiğinde, uzak durmak pek mümkün değil. Mantık devre dışı kalıyor. Aşkta karşı taraftan tek beklentim gerçeklik ve samimiyet. Gerçek olan bir şey zarar vermez çünkü.

     

  • 17

     HELLO!: Akrep burcusun, her şeyi çok derin mi düşünürsün?

    A. Duymaz: Hem burcum hem yükselenim Akrep. Galiba yaş ilerledikçe burcumun özellikleri daha çok çıktı ortaya. Okuduğumda tüm klişelerini kendimde görüyorum. Mesela artık kabullendim, kıskancım. Derinliklerim, kaygılarım, soru işaretlerim hep var. Fevriyim, çabuk sinirleniyorum ve sinirlendiğimde aslında kendime zarar veriyorum. Hemen kapatırım kendimi bir odaya. Ya da sakinleşmek için alır başımı giderim. Bazen beş dakikada, bazen beş yılda sakinleşiyorum, duruma bağlı...

    HELLO!: Mükemmeliyetçi misindir?

    A. Duymaz: Kim değil ki? Bence herkes mükemmeliyetçi. Hem mükemmeliyetçiyim hem de bir sürü şeye, bilgiye, duyguya, yeniliklere açım.

    HELLO!: Aşkı nasıl tanımlarsınız?

    M. A. Pamuk: Aşk sürpriz gibi bir anda hayatına giren bir şey, aşkı bu yüzden karakterize etmeyi sevmiyorum, bir sınır koyamıyorum. Bir anda biri gelir ve bütün düşündüğün olgular yıkılır. Benim için en önemlisi kalbimin bana getirdiği o sürpriz duygular ve çarpıntılar, galiba en önemlisi bu.

    A. Duymaz: Aşk, çok ihtiyaç duyduğun anda, senin kontrolün altında olmayan bir şeyin sana temas etmesi herhalde. Her şeyinle birine ihtiyaç duyma, teslim olma hali... Denk gelişlerle alakalı bir zamanlama meselesi... Aşkın gelip geçici olduğunu düşünmüyorum. Belki ertelersin, belki bastırırsın ama gerçek aşk kalıcıdır... Karışır; ama kalır... Ki zaten ben de kalması taraftarıyım; kalmazsa niye yaşıyoruz ki? Niye zaman diye bir şey var, niye geçmiş var, niye gelecek var, niye şu an var? Geçecek bir şeyse sevmenin de anlamı olmuyor o zaman.

     

  • 18

    HELLO!: Şu an aşık mısın?

    A. Duymaz: Evet.

    HELLO!: Ne tip kadınlar çeker seni?

    A. Duymaz: Öyle herhangi bir formül ya da tanımlama yok kafamda. İşin içine aşk girince kural koymalar bana saçma geliyor. Bana nasıl baktığı ve ilgisi önemli... Ne yaptığının, kim olduğunun, ne dil konuştuğunun önemi yok, gerçek olsun yeter. Hayat mottom önce sev, sonra saygı duy! Önce sevince ne kendine ne de başkasına zarar veriyorsun; bunu bizzat tattım, gördüm, denedim, yaşadım.

    HELLO!: Bir kadınla flört ederken en güçlü silahın ne?

    A. Duymaz: Aşkta silah olur mu?

     

  • 19

    HELLO!: Evlilik uzak mı geliyor, yakın mı?

    A. Duymaz: Düşüncesi geçiyor aklımdan. Yakın bir şey değil; ama çok uzakta da değil. Galiba bu soruya verecek çok net bir cevabım yok.

    HELLO!: Dünyaya nasıl bir faydan olsun istersin?

    M. A. Pamuk: Benim jenerasyonum Afrika’daki problemlerle büyüdüğü için o coğrafyayla ilgili hassasım. Hayalim Afrika’da bir yerde hem bir su sistemi kurdurmak hem de bir okul açmak. İnşallah bunları yapacağım ve zamanı gelince oradaki çocuklara gerçekten eğitimde yardımcı olmak istiyorum.

    HELLO!: Ne hayaller kuruyorsun? Gelecekte neler yapacaksın?

    A. Duymaz: Arayışım hiç bitmeyecektir diye düşünüyorum. Alaska’ya gitmek istiyorum. Ve huzur hayal ediyorum. En önemlisi huzur. Bir de heyecan. Huzur ve heyecanı iki el gibi düşünelim... Sağ elim koparsa heyecan gitmiş olacak, sol elim koparsa huzur gitmiş olacak; ikisi olursa mutlu olacağım.

    HELLO!: Yoğun bir dönemden çıkacaksın, yaz için planların var mı?

    M. A. Pamuk: Daha planlamadım ama güzel bir tatile çıkmak istiyorum. Küba ya da Tokyo olabilir. Aynı kafada olduğum arkadaşlarımla seyahat etmeye bayılırım, yeni bir kültürü tanımak çok hoşuma gidiyor. Gittiğim yerde genelde lokal deneyimler yaşamayı tercih ediyorum. Nereleri göreceğimi, nerede ne yiyeceğimi araştırır, hazırlıklı giderim. Sırf turistik olduğu için bir yere gitmeyi sevmiyorum; o şehirde yaşayanlar ne yapıyorsa onlar gibi, onlardan biriymişim gibi takılacağım şeyler yapmaktan zevk alıyorum.

    HELLO!: Hollanda’ya gidenler ne yapmadan dönmesinler?

    M. A. Pamuk: Köprülerde ve kanalların kenarında bisikletle dolaşmadan ve oraya özgü Flaman mutfağını tatmadan dönmesinler!

    RÖPORTAJ: MELDA NARMANLI ÇİMEN

    FOTOĞRAFLAR: ZEYNEL ABİDİN AĞGÜL

    STYLING: NAZLI GÜNAY, DAMLA YILMAZ, LAYZA AKDİLEK

    (ROOM+RUMOURS)

    MAKYAJ: BÜŞRA ALTINBİZ

    SAÇ: HARUN ATEŞ

    FOTOĞRAF ASİSTANI: MURAT AĞGÜL

    VIDEO: HAKAN SÖZMEN