-
14
HELLO!: Sosyal medya ile aran nasıl? Yazılanlardan etkileniyor musun?
M. A. Pamuk: Instagram’da kendi hayatımın paylaşmak istediğim kadarını, twitter’da ise genellikle sevdiğim şarkıları ve sözleri paylaşıyorum. Çoğu yaşıtlarım gibi sosyal medyada aktif olmayı seviyorum; yazılanları da okuyorum, farklı ülkelerden insanlarla bire bir temas içinde olmak beni mutlu ediyor. Ekranda gördükleri kadınla iletişim kurmak istiyorlar ve sana ulaştıklarında heyecanlarını hissettiriyorlar. Olumsuz ifadeler beni pek etkilemiyor; çünkü bazıları kendi mutsuzluklarını bize aktarmaya çalışıyorlar, buna izin vermek istemiyorum.
HELLO!: Hayran kitlen arttıkça sosyal hayatta zorlanıyor musun?
A. Duymaz: Tanındıkça daha izole yaşamaya meyilli oluyoruz galiba. İlk başlarda korku ve sorumluluk hissettim; çünkü insanlar seni idealize ediyorlar. Daha dikkatli davranman, inanmadığın şeyleri yapmıyor olman lazım, zira ne olursa olsun senin arkandan gelecek bir kitle olduğunu görüyorsun. ‘Çukur’ dizisine girdiğimde bunu çok güçlü hissettim, dizi fenomendi, karakterim absürt bir karakterdi; artık herkes beni tanımaya başlamıştı; o yüzden de daha fazla dikkat etmek zorunda kaldım.
HELLO!: Modaya ilgin var mı?
M. A. Pamuk: Evet, takip etmeyi seviyorum ama sadece kendime yakıştırdıklarımı giyerim. Sokak stilini, koyu renkleri, daha sportif ve rahat kesimleri tercih ederim. Son olarak MB İstanbul Moda Haftası’nda Mehtap Elaidi Sonbahar/ Kış 2019 defilesine gittim. Müdanasız, başkalarının yargılarından bağımsız, kendisi için yaşayan bir kadını hayal eden bir koleksiyon yaratılmıştı, çok beğendim.
-
15
HELLO!: Cemre bir avukat. Onun stili sana yakın mı? Karaktere nasıl bir styling yapıyorsunuz?
M. A. Pamuk: Cemre hem avukat hem de varlıklı bir ailenin kızı. Bu doğrultuda güncel modayı takip eden karaktere uygun bir styling yapıldı.
HELLO!: Senin de dizide giydiğin deri ceket fenomen oldu. Kimin fikriydi? Bir vakıf yararına satmayı düşünür müsün?
A. Duymaz: Kerem’i Başak Dizer Tatlıtuğ ve Damla Yılmaz giydiriyor; beraber gerçek bir karakter yarattılar, çok teşekkür ederim. Tabii ki yararı olacaksa seve seve satarız.
HELLO!: Sosyal sorumluluk projelerine nasıl bakıyorsun?
M. A. Pamuk: LÖSEV ve HIV’le alakalı projelere destek vermiştim; hayvan hakları konusunda çok hassasım ve insanları o alanda bilinçlendirmek için çalışmak isterim. Hayvanlara eziyet çektirilmesine dayanamıyorum; dertlerini anlatamıyorlar ve bizim onların dilleri olmamız gerekiyor. HELLO!: Ürkek ve çekingen, biraz mesafeli bir görüntün var, öyle misin?
M. A. Pamuk: Bilmiyorum, öyle miyim? Bir kabuğum olabilir belki... Konfor alanımdan, tanıdığım bildiğim alandan çıkınca kendimi çok kolay açmıyorum. Önce güvenli alanı yaratmam gerekiyor. Ama son zamanlarda kabuğun dışına çıktıkça ne kadar keyif aldığımı keşfetmeye başladım. İnsan kendi sınırlarını zorladıkça ve zevk aldıkça acaba daha ne kadar ileriye gidebilirim mantığıyla hareket ediyor; adım atıyor ve kendini geliştirebiliyor.
-
16
HELLO!: Yeni biriyle tanıştığında kolay güvenir, kolay teslim olur musun?
M. A. Pamuk: İnsanlara karşı herhangi bir önyargıyla yaklaşmam; çünkü kimsenin ne yaşamış olduğunu ve neden öyle davrandığını bilemezsin. Önyargım yok ama işte karşımdakini keşfedene kadar hâlâ biraz kapalıyım. Kolay güvenmem, ama güvendiğim zaman tam güvenirim.
HELLO!: Hayatla ilgili korkuların var mı? Düşsen kolay toparlar mısın?
M. A. Pamuk: Artık eskisinden çok daha iyimserim ve çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Yalnız kalmak istemem ama onun dışında işle, güçle ilgili endişelerim pek yoktur. Hayatı öğrenirken elbette ki tökezlersin, düşersin; ama tekrar ayağa kalkmayı da bileceksin. Böyle olaylarla karşılaştığımda, öğretici tarafını görmeye çalışırım.
HELLO!: Senin hayatında, yakınında çok insan var mı?
A. Duymaz: Yok, artık yok. Arkadaşlarımın sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Bir arayışa girdikten sonra farkındalığın artıyor, uyanmaya başlıyorsun. Bana zarar verenleri geçtim, olumlu bir şeyler katmayan insanlardan bile uzak duruyorum. Bana ne katıyor, benden ne alıyor... Bunlar önemli. Arkadaşlıklarda gerekiyorsa parantez açabilirim; mantığımı devreye sokabilirim. Sadece aşkta olmaz... Duygusal anlamda bir şeyler hissettiğinde, uzak durmak pek mümkün değil. Mantık devre dışı kalıyor. Aşkta karşı taraftan tek beklentim gerçeklik ve samimiyet. Gerçek olan bir şey zarar vermez çünkü.
-
17
HELLO!: Akrep burcusun, her şeyi çok derin mi düşünürsün?
A. Duymaz: Hem burcum hem yükselenim Akrep. Galiba yaş ilerledikçe burcumun özellikleri daha çok çıktı ortaya. Okuduğumda tüm klişelerini kendimde görüyorum. Mesela artık kabullendim, kıskancım. Derinliklerim, kaygılarım, soru işaretlerim hep var. Fevriyim, çabuk sinirleniyorum ve sinirlendiğimde aslında kendime zarar veriyorum. Hemen kapatırım kendimi bir odaya. Ya da sakinleşmek için alır başımı giderim. Bazen beş dakikada, bazen beş yılda sakinleşiyorum, duruma bağlı...
HELLO!: Mükemmeliyetçi misindir?
A. Duymaz: Kim değil ki? Bence herkes mükemmeliyetçi. Hem mükemmeliyetçiyim hem de bir sürü şeye, bilgiye, duyguya, yeniliklere açım.
HELLO!: Aşkı nasıl tanımlarsınız?
M. A. Pamuk: Aşk sürpriz gibi bir anda hayatına giren bir şey, aşkı bu yüzden karakterize etmeyi sevmiyorum, bir sınır koyamıyorum. Bir anda biri gelir ve bütün düşündüğün olgular yıkılır. Benim için en önemlisi kalbimin bana getirdiği o sürpriz duygular ve çarpıntılar, galiba en önemlisi bu.
A. Duymaz: Aşk, çok ihtiyaç duyduğun anda, senin kontrolün altında olmayan bir şeyin sana temas etmesi herhalde. Her şeyinle birine ihtiyaç duyma, teslim olma hali... Denk gelişlerle alakalı bir zamanlama meselesi... Aşkın gelip geçici olduğunu düşünmüyorum. Belki ertelersin, belki bastırırsın ama gerçek aşk kalıcıdır... Karışır; ama kalır... Ki zaten ben de kalması taraftarıyım; kalmazsa niye yaşıyoruz ki? Niye zaman diye bir şey var, niye geçmiş var, niye gelecek var, niye şu an var? Geçecek bir şeyse sevmenin de anlamı olmuyor o zaman.
-
18
HELLO!: Şu an aşık mısın?
A. Duymaz: Evet.
HELLO!: Ne tip kadınlar çeker seni?
A. Duymaz: Öyle herhangi bir formül ya da tanımlama yok kafamda. İşin içine aşk girince kural koymalar bana saçma geliyor. Bana nasıl baktığı ve ilgisi önemli... Ne yaptığının, kim olduğunun, ne dil konuştuğunun önemi yok, gerçek olsun yeter. Hayat mottom önce sev, sonra saygı duy! Önce sevince ne kendine ne de başkasına zarar veriyorsun; bunu bizzat tattım, gördüm, denedim, yaşadım.
HELLO!: Bir kadınla flört ederken en güçlü silahın ne?
A. Duymaz: Aşkta silah olur mu?
-
19
HELLO!: Evlilik uzak mı geliyor, yakın mı?
A. Duymaz: Düşüncesi geçiyor aklımdan. Yakın bir şey değil; ama çok uzakta da değil. Galiba bu soruya verecek çok net bir cevabım yok.
HELLO!: Dünyaya nasıl bir faydan olsun istersin?
M. A. Pamuk: Benim jenerasyonum Afrika’daki problemlerle büyüdüğü için o coğrafyayla ilgili hassasım. Hayalim Afrika’da bir yerde hem bir su sistemi kurdurmak hem de bir okul açmak. İnşallah bunları yapacağım ve zamanı gelince oradaki çocuklara gerçekten eğitimde yardımcı olmak istiyorum.
HELLO!: Ne hayaller kuruyorsun? Gelecekte neler yapacaksın?
A. Duymaz: Arayışım hiç bitmeyecektir diye düşünüyorum. Alaska’ya gitmek istiyorum. Ve huzur hayal ediyorum. En önemlisi huzur. Bir de heyecan. Huzur ve heyecanı iki el gibi düşünelim... Sağ elim koparsa heyecan gitmiş olacak, sol elim koparsa huzur gitmiş olacak; ikisi olursa mutlu olacağım.
HELLO!: Yoğun bir dönemden çıkacaksın, yaz için planların var mı?
M. A. Pamuk: Daha planlamadım ama güzel bir tatile çıkmak istiyorum. Küba ya da Tokyo olabilir. Aynı kafada olduğum arkadaşlarımla seyahat etmeye bayılırım, yeni bir kültürü tanımak çok hoşuma gidiyor. Gittiğim yerde genelde lokal deneyimler yaşamayı tercih ediyorum. Nereleri göreceğimi, nerede ne yiyeceğimi araştırır, hazırlıklı giderim. Sırf turistik olduğu için bir yere gitmeyi sevmiyorum; o şehirde yaşayanlar ne yapıyorsa onlar gibi, onlardan biriymişim gibi takılacağım şeyler yapmaktan zevk alıyorum.
HELLO!: Hollanda’ya gidenler ne yapmadan dönmesinler?
M. A. Pamuk: Köprülerde ve kanalların kenarında bisikletle dolaşmadan ve oraya özgü Flaman mutfağını tatmadan dönmesinler!
RÖPORTAJ: MELDA NARMANLI ÇİMEN
FOTOĞRAFLAR: ZEYNEL ABİDİN AĞGÜL
STYLING: NAZLI GÜNAY, DAMLA YILMAZ, LAYZA AKDİLEK
(ROOM+RUMOURS)
MAKYAJ: BÜŞRA ALTINBİZ
SAÇ: HARUN ATEŞ
FOTOĞRAF ASİSTANI: MURAT AĞGÜL
VIDEO: HAKAN SÖZMEN