'Gülperi'nin saplantılı âşığı 'Ejder'

Güncelleme: 30 Kasım 2018 Cuma, 10:04:24

Onur Bilge, 'Gülperi' ve kendisiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Show TV'nin fenomen dizilerinden 'Gülperi'de aksiyon da bitmiyor heyecan da... Bu akşam saat 20.00'de ekranlara yeni bölümüyle yansıyacak olan dizide Nurgül Yeşilçay'ın canlandırdığı 'Gülperi', oğlunun başına gelenleri öğrendiğinde 'Ejder'den hesap soracak. 'Ejder'i canlandıran Onur Bilge, Habertürk'ten Mehmet Çalışkan ile yaptığı röportajda 'Gülperi' ve kendisiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İzleyiciler, sizce 'Gülperi'ye neden bu kadar bağımlı hale geldi?
8 yaşındaki oğlunu okula götürürken öldürülen anneyi duymuşsunuzdur. Hani ölmeden önce çocuğuna su verip sakinleştiren anne! Ayrılmak istediği kişi tarafından çocuğunun önünde öldürülüyor ve annenin son yaptığı şey çocuğuna su verip onu sakinleştirmek. Yine okumuşsunuzdur gazetelerde; eşi tarafından vurulup felç bırakılan bir anne, çocuklarına felçli olmasına rağmen bakmaya ve onları hayatta tutmaya çalışıyor. Bu haberlere ulaşabiliyoruz. Peki ya ulaşamadıklarımız. Kadınlar bu ve bunun gibi binlerce olayla sürekli karşılaşmaktalar. 'Gülperi', bu coğrafyaya ait bir hikâye. Benzer ögeler taşıyor ve kadınlar her gün karşılaştıkları bu olayların bir benzerini ekranda görünce bu anneyle bir özdeşlik kurdular. Yaşamın tüm zorluklarına güçlü bir şekilde karşı koymaya çalışan bu anneyi ve mücadelesini keyifle izlemekteler.

 

 

'Gülperi'nin sizi etkileyen özellikleri neler oldu? 


'Gülperi', hangi durumla karşılaşırsa karşılaşsın masaya yumruğunu vuran bir karakter. Bu bazen fedakarlık bazen bir haykırış olarak kendini göstermekte. 'Gülperi' karakterinin bu güçlü duruşunun artarak devam edeceği bölümleri beklemekteyim. Zira 'Gülperi'nin ne olursa olsun ayakta kalması ve savaşması beni çok etkiliyor. Günümüzde hemcinslerimin kadınlara olan bakış açılarından ve davranışlarından çok rahatsızım! Ve inatla bu durumu devam ettirmekteler. Erkeklerin her şeyi kendilerine hak gördükleri bu yaşam tarzını ve bütün dayatmalarını yine kadınların birlik olarak değiştireceklerini düşünmekteyim. Kadınlar daha da güçlü olmalı. Bu fikri daha da yüksek haykırmalıyız. Erkek egemen dünyada her gün karşılaştıkları tacizlere, dayatmalara daha güçlü ses çıkarmalılar. Çıkarmalıyız. Kıyısından köşesinden ben de bu dizi vasıtasıyla bu fikre hizmet edebiliyorsam ne mutlu bana!

'Gülperi'nin izleyicinin ilgisine bu kadar çok nail olmasının nedenleri sizce nelerdir?
Bu bir ekip işi. Yapımcı, yönetmen, senarist, oyuncu... Hep beraber güzel bir uyum yakalandığı zaman başarı kaçınılmaz oluyor.

 

'Ejder Taşkın'ı canlandırmak için çekimler öncesinde nasıl bir hazırlık yaptınız?
'Ejder Taşkın', gerçekten anlayabileceğim bir insan değil. Hiçbir zaman da anlayamayacağım galiba! Böyle insanların olmadığını düşünüyordum ama kısa bir araştırmadan sonra bu tarz insanların bolca olduğunu gördüm. Bu insanların hikâyelerini ağzım açık bir şekilde dinledim. Obsesyona sahip insanları ve özelliklerini araştırdım. Karakterin içindeki karanlığı anladıktan sonra şive çalışmalarına özen gösterdim. Hatta her akşam Taşkın Han Sokakları'nda dolaşıp, insanların sohbetlerini gizlice dinledim. 'Ejder Taşkın'ın içinde güzel bir yan bulmak için çok uğraştım ama ne yazık ki bulamadım. Senaryoyu okurken ben de izleyiciler gibi 'Ejder Taşkın'dan nefret ettim.

Bize bir set gününden söz eder misiniz? Kamera arkasında neler yaşanıyor?
Gün, karavanda oyuncu arkadaşlarımla keyifli bir sohbetle başlıyor. Aynı keyif kostüm - saç - makyaj süresince de devam ediyor. Güle oynaya kamera önüne geliyorum. Sonra ciddileşme zamanı geliyor. Bu andan sonra bütünüyle kendimi işime veriyorum. Çünkü o an bir yaratım sürecindesiniz ve konsantrasyonunuzu tamamen işinize vermeniz gerekiyor. Ama bu da kendi içinde eğlence barındırıyor tabii ki. Sen eğlenirsen seyirci de eğleniyor.

Mühendislik öğrenimi bırakıp oyunculuk eğitim almanızın nedeni nedir?
Aşk... Âşık oldum ben oyunculuğa.

Oyunculuk size ne ifade ediyor?
Bir başkası olarak düşünmek, yaşamak ne demektir? Bunu ne zaman hissedersiniz ve ne sıklıkta? Belki kitap okurken o hikâyenin kahramanı gibi hisseder ve onun dünyasına yolculuk edersiniz. Ya da bir sinema filminde o karakterlerle aynı özdeşliğe düşersiniz. Bu yolculuklarla benim oyunculuk yolculuğum çok benzeşiyor. Benim için oyunculuk o insanın dünyasında gezerken öğrendiğim şeyler demek.

Oyunculuk üzerine kurduğunuz hayaller, yaptığınız planlar nelerdir?
Aşk kapısız ve penceresiz bir hapishane olabilir; insan girip çıkmakta serbesttir ama hangi beklenti uğruna? (Henry Miller)