‘İnsanların hayatlarına ışık tutuyoruz’

Güncelleme: 10 Ağustos 2017 Perşembe, 10:46:00

Uzun yıllardır çeşitli programlarla televizyon ekranlarında olan Esra Harmanda’nın son durağı SHOW TV’de yayınlanan ‘Hayat Güzeldir’ oldu.

Hafta içi her gün canlı yayınla SHOW TV’de ekrana gelen ‘Hayat Güzeldir’ programının sunucusu Esra Harmanda, “İnsanların hayatlarına ışık tutuyoruz. Problemlerin çözümü olmaya çalışıyoruz. Sabah kuşağında en uzun programda bizimki. Seyircilerimize en iyisini verebilmek için ayakta duruyorum, hiç oturmuyorum” diyor.

Uzun yıllardır çeşitli programlarla televizyon ekranlarında olan Esra Harmanda’nın son durağı SHOW TV’de yayınlanan ‘Hayat Güzeldir’ oldu. Programda yemek tariflerinden ilişkilere kadar birçok konuyu ele alan Harmanda ile başta program olmak üzere hakkında bilinmeyenleri konuştuk...

‘Hayat Güzeldir’de ilişkilerden modaya, sağlıktan seyahate, yemek tariflerinden spora kadar pek çok konuyu ele alıyorsunuz. İçeriği bu denli renkli bir programı yönetmek sizin için zor olmuyor mu?

Reddedilemeyecek bir işti. Programda kadına ve topluma dair ne varsa işliyoruz. Sağlık, çarşı-pazar, yemek tarifleri, ikili ilişkilerin irdelenmesi her şey var. Akşam ne yemek yapacağı konusunda kararsız kalan hanımlar, sağlık sorunlarında doktora gitmeyen hanımlar bizi sıklıkla arayanların başında geliyor. Bu noktada içeriğin geniş olması bir dezavantaj değil, avantaj.

Gündüz kuşağında sıkı bir rekabet var. Siz kendinizi bu rekabetin neresinde görüyorsunuz?

Bizim programla o gün hayatına bir farklılık katabilirsin. Yemek öğrenebilirsin, ikili ilişkilere dair bir şey öğrenebilirsin. Formatımızın içeriği dolu. İnsanların hayatlarına ışık tutuyoruz. Problemlerin çözümü olmaya çalışıyoruz. Sabah kuşağında en uzun programda bizimki. Seyircilere en iyisini verebilmek için ayakta duruyorum, hiç oturmuyorum!

Yıllardır çeşitli kanallarda gündüz kuşağında yer aldınız. Sektörde kalıcı olmanın yolu nedir?

Doğru ekiplerle çalışmak ve samimi olmak. Güvenmediğim insanlarla yola çıkmam. İnanır mısınız canlı yayında çoğu kez kameraları unutuyorum. Her programa tam konsantre çıkıyorum. Bazı programlarda konuğun yerine sunucunun star olduğunu görüyorum. Bu çok yanlış. Karşında Tarkan da olabilir çöpte cüzdan bulup sahibine teslim eden biri de. Konuğu ön plana çıkarmak önemli.

Programın ilerleyen bölümlerinde sürprizleriniz olacak mı?

İlerleyen günlerde sosyal sorumluluk konularında farkındalık yaratacağız. Yaşama dair kanayan yaralar, kadına şiddet, organ mafyasıyla mücadele gibi konuları gündeme getireceğiz. Yetkililerin dikkatini bu konulara çekeceğiz.

Meslektaşlarınızın çoğu tatil yaparken sizin ekran önünde olmanız için ne söyleyeceksiniz?

Sosyal medyaya bakıyorum herkes havuz başında. İnsanın ister istemez morali bozuluyor. Aklım denizde kalıyor ama pişman değilim. Bu format benim çok içime sindi.

‘İlişkiler ömürlük değil günlük yaşanıyor’

Programda en çok ilişkilerle ilgili soru alıyorsunuz. Günümüz ilişkilerine sizin bakışınız nedir?

Günümüzde ilişkiler laçkalaştı. Magazin habelerine baktığım zaman evli adamların veya evli kadınların kurdukları ilişkiler konusunda hakikaten zirveyi yaşıyoruz. Ailelerde kopuşlar yaşanıyor. Gelişen teknoloji de ilişkileri olumsuz etkiledi.

Eskiden aileleri birbirinden koparan şey televizyondu şimdi internet. İkili ilişkilerin yeniden somutlaşması lazım.

Nasıl yani?

Ömürlük değil günlük ilişkiler had safhada. Kimsenin birbirlerine sabrı yok. Kimse tek eşliliğe razı değil. Erkekler oldukça flörtöz. Kaybedilen samimiyet ve güven kavramları tekrar kazanılmalı.

‘Torpil bir yere kadar işler’

Medyada güzel kadın olmanın sıkıntılarını yaşadınız mı?

Yaşadım! Güzelin dostu olmuyor maalesef. Birisi ekrana çıktığında, ‘Kesin torpillidir’ deniyor. Torpille bir noktaya gelebilirsin ama bilgi ve birikimin yoksa geldiğin yerde kalamazsın. Kitlelere hitap ediyorsun, halk seni kucaklamadı diyelim ne yapacaksın?

Yaşadığınız ilginç bir olay var mı?

Yıllar önce 09.00-11.00 arası program yapıyordum. Reytinglerde iyidik. Bir gün müdürüme ‘Reytinglerde çok iyiyiz, beni neden başka kuşakta düşünmüyorsunuz?’ diye sorduğumda ‘Sen evlisin. İzleyiciler senin fotoğrafını duvara asmalı, seninle birlikte olma hayali kurmalı’ şeklindeki sözlerini işittiğimde çok üzülmüştüm. Medyada maalesef güzelin dostu olmuyor. Rekabetin olduğu yerde çok fazla ayak oyunu var. Bu sektör bana politik olmayı öğretti.

‘Tek rakibim Nebahat Çehre’

Geçtiğimz ay Prof. Dr. Bora Farsak ile ikinci evliliğinizi yaptınız. Evlilik fikri nasıl gelişti?

40’ımdan sonra ikinci kocayı aldım! Açık konuşmak gerekirse 40’ımdan sonra istediğim hayatın bu olmadığına karar verdim. İlk eşim Önder Bey’i halen severim, değerli bir insandır ama bu evliliğimde karşımda sürprizlerle dolu bir adam buldum. Geçtiğimiz ay Bebek’te bir teknede evlendim. Bu tekneye gözlerim bağlı bir şekilde davetli gibi gittim. Gözlerimi açtığımda tekne davetli doluydu. Masal gibi bir evlilik oldu. Evlilik benim için eğlenmektir.

Sizi uzun yıllardır tanıyoruz, fiziğinizi ve yüzünüzü iyi muhafaza ettiğinizi görüyoruz. Bir sırrınız var mı?

Olduğumdan küçük görünmemin sırrı neşe. İçimi hep ferah tutuyorum. İçini ferah tutmazsan kısa sürede çökersin. Ben neşeli olmayı seviyorum, ‘Neşeli ol ki genç kalasın’ diye boşa dememişler. Bir kadının en güzel makyajı gülümsemesidir! İşte sonuç olarak bir ben bir de Nebahat Çehre yaşlanmıyor.