'Eylül ezberimizi bozan bir karakter'

Güncelleme: 11 Eylül 2017 Pazartesi, 10:43:32

  • 1

    SHOW TV’nin yaz sezonuna damga vuran dizisi ‘Kalp Atışı’nda canlandırdığı Eylül karakteriyle hayran kitlesini katlayan oyuncu Öykü Karayel, Episode Dergisi’ne verdiği röportajda ‘Kalp Atışı’ dizisini, Eylül karakterini ve gelecek projelerini anlattı.

  • 2

    ‘Kalp Atışı’yla başlayalım. Dizi konusunda daha seçici olduğunuzu düşünüyorum, senaryoyu okuduğunuzda ne düşündünüz?

    Güçlü bir kadın karakterin hikâyesi olması fikri beni çok cezbetti artık televizyonda güçlü kadın az görür olmuştuk çünkü.

    Dövüş dersleri, doktorluk... Bunlarla ilgili ön çalışma yaptınız sanıyorum.

    Bu zamana kadar dövüş sporlarına kişisel ilgim olmamıştı. Ön çalışma olarak aldığım ders zaten, içinde dövüş sanatlarının unsurlarını barındıran koreografik bir eğitim gibiydi. Doktorluk içinse çekim yaptığımız hastane sağ olsun, bizi diziden önce biraz misafir etti. Doktorlarla tanıştık. Ameliyatlara girdik.

  • 3

    Eylül, ayakları yere basan, güçlü, başarılı bir kadın. Etrafındaki insanları kolayca etkisi altına alabiliyor. Eylül’ü nasıl değerlendirirsiniz, artıları, eksileri nelerdir sizin için?

    Dizide herkesin Eylül’e âşık olması konusunda senaristlerimiz pozitif ayrımcılık yapıyor diyebiliriz. Bu zamana kadar hep erkeklere âşık olundu, iki, üç kadının arasında kalan erkek karakterleri izledik televizyonda. Biraz abartılı da olsa bu dizinin farkı o karakter erkek değil kadın. Bunun dışında Eylül, ezberimizi bozan bir karakter; aksi, huysuz, sevmekten kaçan, korkaklık eden, fevri davranan, kendinden başka kimseye güvenmeyen, kendi travmalarının acısını başkalarından çıkaran, olgunlaşmamış bir karakter. Başarılı, zeki, vicdanlı biri. Yani tutarlı, dengeli, ‘yaşayan’ bir karakter.

  • 4

    Eylül, bu özellikleri nedeniyle mi çok sevildi sizce?

    Bana göre tam da bu konuştuğumuz şeyden, yani yaşayan bir karakter olmasından ötürü. Hataları olan, kusursuz olmayan birini görmek, izlerken seyirciyi yabancılaşmaktan alıkoyuyor. Karakterlerle bağ kurmasını kolaylaştırıyor.

    Yerli dizilerde güçlü kadın karakterler görmek zor. Kadınların ekrana yansıtılma biçimi seçimleriniz için önemli diyebilir miyiz?

    Bunu düşünerek hareket etmedim hiç, denk geldi. Genelde ilk önemli şey senaryo oluyor benim için. Farklı işlerde olmak istiyorum. O yüzden görmeye alışık olmadığımız karakterler de ilgimi çekiyor.

  • 5

    Güçlü kadın karakterlerden söz etmişken... En sevdiğiniz kadın karakterleri soralım...

    ‘Penny Dreadful’da Eva Green’in oynadığı Vannessa Ives karakteri çok güçlü ve oynanası bir rol. Aynı şekilde Frances McDormand’ın oynadığı Olive Kitteridge da öyle.

  • 6

    Yerli dizilerde birbirine çok benzeyen işler yapılabiliyor. Sizin yorumunuz ne olur bu duruma dair?

    Çok üzücü. Bu bir arz talep meselesi, fakat maalesef televizyon dünyası bu meselenin doğru orantılı olduğunu unutup ‘Talep böyle’ diyerek sıyrılıyor bazen işin içinden.

  • 7

    Gözde Kural’ın ‘Toz’ filminde rol aldınız. Afganistan’da çektiğiniz bu filme dair anılarınızı, düşüncelerinizi merak ediyoruz...

    Afganistan başlı başına bir röportaj konusu. Anlatmakla bitmeyen askerlik anıları gibi düşünün. Ömrüm boyunca anlatabilirim. Kısaca şöyle söyleyeyim: Filmden bağımsız olarak, çok zor bir şeyi başardık, bu yüzden gurur duyuyorum orada beraber çalıştığım bütün arkadaşlarımla. En başta Gözde’yle. Başardığı şeyi düşününce hâlâ inanamıyorum. Afganistan’da devam eden savaş, biz oradayken başlayan süreçle beraber öyle bir hal aldı ki daha uzunca yıllar, bizim çektiğimiz gibi, bütün sahneleri gerçekten Afganistan’da geçen bir film çekilemeyecek gibi geliyor bana.