"Cesur Yürek açığı kapattı"

Güncelleme: 26 Ekim 2016 Çarşamba, 16:34:57

‘Cesur Yürek’ dizisinde Tatar Ahmet karakterini canlandıran usta oyuncu Hüseyin Avni Danyal, HT MAGAZİN'e konuştu.

Bu akşam ikinci bölümüyle SHOW TV ekranında izleyiciyle buluşacak olan ‘Cesur Yürek’ dizisinde Tatar Ahmet karakterini canlandıran usta oyuncu Hüseyin Avni Danyal “Beğeniler yüksek, zaten reytingler de bunu gösterdi” diyor ve ekliyor: “Belli ki ekranda ‘Cesur Yürek’ tarzının açığı varmış. ‘Cesur Yürek’ iyi bir kahramanlık ve adalet hikâyesi...”

Çok yoğun bir programı var Hüseyin Avni Danyal’ın. Kendisiyle ‘Seni Seven Ölsün’ adlı yeni filminin galası için gittiği Trabzon’dan döner dönmez buluştuk. Bu aslında onun yaşamının özeti; sinema filmi çekip ardından dizi setine gidiyor. Her sene birçok projede yer alıyor. Bu projelerden biri de SHOW TV ekranında izleyiciyle buluşan ‘Cesur Yürek’. Usta oyuncuyla diziyi ve hakkında merak edilenleri konuştuk.

‘ÇOK İYİ İŞLENMİŞ BİR KARAKTER’

‘Cesur Yürek’i kabul etmenizde sizi neler etkiledi?

Nisan sonunda menajerime ulaşmışlar. ‘Seni Seven Ölsün’ filminin çekimi için Trabzon’a gitmeden önce senaryoyu okumuştum. Bu yıl elime geçen dizi projelerinin arasında en çok kafamda kalan işti. ‘Cesur Yürek’i bir kere okudum ve “Güzel” deyip ayırdım. Hikâyesi aklımda kalmıştı. İyi işlenmiş karakterler vardı. Cüneyt Aysan ve Bahadır Özdener’le ‘Kurtlar Vadisi’nde de çalışmıştık. Dizide canlandırdı- ğım Tatar Ahmet çok iyi işlenmiş bir karakterdi. 2 bölüm okudum, nereye gideceği, rolde bir cevahir olduğu belliydi.

Peki ya hikâye?

‘Cesur Yürek’ kanundan yana olmakla kanunsuzdan yana olmak arsındaki farkı gösteriyor. İnsanların kanun yolunu mu yoksa kanunsuzu mu seçeceğinin hikâyesi.

Hayatınızda her şey son derece yolunda giderken bir şey olur. Antik Yunan tiyatrosunda baht dönüşü denir ve bu dönüşle hayatınız deği- şir. ‘Cesur Yürek’ de öyle bir adalet hikâyesi. Kanun yolunu tercih edenlerle kanunsuzluğu tercih edenlerin bir süre sonra aynı potada eridiğini görüyorsunuz.

‘KABADAYILIĞI DAHA ÇOK SEVİYOR’

Bazen bir karakter senaryodan bağımsız kendi hikâyesini oluşturur. Tatar Ahmet öyle bir karakter mi?

İlk bölümü okuduğumda ben de onu hissettim. Tatar Ahmet aileden kanunsuz işler yapan bir adam. Eşinin kardeşi de, kendisi de çocukluğundan beri aynı yollarda. Ahmet ekmek parasını onun üzerinden kurmuş. Bence en cazip özelliği ailesine çok düşkün olması. Hatta oğluna akıl verirken “Sen eski kabadayılar dönemini görmedin. Mafyayla uğraşmak kabadayıyla uğraşmaktan daha kolaydır. Mafyanın gücü, parası ve silahı vardır. Alırsın onları elinden, mafyanın hiçbir şeyi kalmaz. Ama kabadayının canından başka bir şeyi yoktur. O yüzden kabadayı daha tehlikelidir” diyor. Aslında bu Tatar’ın hayata nasıl baktığı- nın göstergesi.

Tatar Ahmet bir mafya babası mı yoksa bir kabadayı mı?

Günümüz şartlarındaki durumlar gereği mafyalaşmış ama bence o eski kabadayı- lık zamanlarını özlüyor. Kabadayılığı daha çok seviyor. Ömer’in dürüstlüğü, sadece bileğine ve yüreğine güvenmesi onu etkiliyor. Oğlu İskender tipik bir mafya. Yüreğinde, bileğinde olması gerekeni pek ciddiye almıyor. Tatar Ahmet’in düşman diye gördüğü Ömer aslında oğlunun olmasını istediği adam.

Tatar Ahmet’le İskender çok çatışacak mı?

Hep boynuzun kulağı geçme durumu vardır. Hepimiz anne babalarımızdan bir parmak daha yukarı çıkmak isteriz. İskender babasının namını biliyor, “Ben niye daha üstüne çıkmayayım?” diyor ama küçük mafya oyunlarıyla uğraşıyor. İskender karakterinin üstünden şimdiki gençlerin olayları çok fazla detaylandırmadan, madalyonun arkasına bakmadan karar ve hüküm vermesini çok güzel işliyorlar.

‘Bir tane Hüseyin Avni Danyal var’

‘Cesur Yürek’in çekimleri ne zaman başladı?

15 Temmuz gibi. Film çekimim bitti, diziye başladık.

Bir dizi, bir film çekiyorsunuz. Boş geçirdiğiniz yıl yok. Bu tempoda tatil yapabiliyor musunuz?

Bir sürü oyuncu var ve yapımcılar iyi olanlarla çalışmak istiyorlar. Sinema için o kadar az bir zaman kalıyor ki dizi arasında film çekmeye çalışıyoruz. Tatil konusuna hiç girmeyelim. Hamama giden terler, yapacak bir şey yok. Madem bu işi seçtiniz bu tempoya da uymak zorundasınız. Tek bir korkum var. İnsan hem bedenen hem de ruhen dinlenemediğinde arı- zalar başlıyor. İnşallah o tarz sorunlar yaşamam. Hakikaten iki seneye yakındır doya doya dinlenemedim. Sağolsun tercih ediyorlar, bundan şikâyetçi değilim. Ukalalık olmasın ama bir tane Hüseyin Avni Danyal var. Adam “Abi biz ayarlarız, iki filme de gelir gidersin” diyor. Sinema filmini çekiyorsunuz, tatil yapmadan dizi seti başlıyor. İnşallah emekli olunca dinlenirim.

Peki tiyatro olacak mı?

Benim anlattığım tempoda nasıl oyun çalışacağız. Çok değer verdiğim, çok sevdiğim ve birlikte oynamak istediğim Haluk Abi (Bilginer) bir tekst verdi. Fakat dizi çekiyorum, televizyon için başka bir proje daha var. “Onlar olacak , ben saygısızlık edemem” diyerek çok istememe rağmen sahneye çıkıp oynayamadım. Birini tercih edecektik, bunu ettik. Ama ‘Cesur Yürek’ten sonra belki dizi anlamında boşta kalırsam bir yıl sadece tiyatro yapabilirim. Tiyatroda olmaktan çok daha mutlu oluyorum. 

‘Kendimi Fatih Terim’e benzetemiyorum’

Fatih Terim’e çok benzediğiniz yönünde yorumlar yapılıyor. Fatih Terim’i oynar mısınız?

Bu benim de kulağıma geldi. Aynaya baktığımda kendimi Fatih Terim’e benzetemiyorum. Hikâye güzel olursa niye oynamayayım? Adnan Menderes’i oynamışım. Orada sadece hikâye ve bana biçilen kaftan nedir ona bakarım.

‘Düz bir çizgisi olsaydı rolü kabul etmezdim’

‘Cesur Yürek’in ilk bölümünü seyrettiğinizde neler hissettiniz?

Ben zaten sadece ilk bölümünü seyrederim. Şaka bir tarafa televizyonda kendime tahammül edemediğim için çok öfkeleniyorum. Genelde 1 veya 2 bölüm bakarım nasıl bir şey çıkmış diye. Hikâyenin içinde nasıl duruyorum, hangi parçayı nereden tamamlayayım? 18 senedir bu işi yapı- yorum, bırak başka diziyi oturup izlemeyi kendi dizimi seyretmem. Tüketime yönelik bir iş yapıyoruz. Bu hafta oyna, sonra gidiyor.

Peki izleyicilerden ve çevrenizden nasıl tepkiler aldınız?

Genelde insanların beğeniyle yaklaştığını gördüm. Belli ki ‘Cesur Yürek’ tarzının açığı varmış. Güncel siyasal olayların ve kahramanlık hikâyesinin olduğu bir boşluk varmış. Son dönemde romantik komediler, ağalı diziler, boşanmış anne babaların ve ayrı kalmış çocukların hikâyeleri çoğunluktaydı. Filmimin galası için Trabzon’daydım orada da duyduğum kadarıyla insanlar beğenerek izlemişler. Ben her zaman olduğu gibi ilk bölümde kendimden yine çok sıkıldım. Birinci bölüm çok risklidir. Birinci bölümde hem hikâyeyi anlatacaksınız hem de karakterleri tanıtacaksınız. Ama genelde beğeniler yüksek zaten reytingler de bunu gösterdi. İlk bölümü seyredince heyecanlı, güzel, temiz bir iş olmuş diye düşündüm.

‘Salt iyiyi veya salt kötüyü oynamam’

Tatar Ahmet salt bir kötü olmayacak sanırım...

Salt ve düz bir çizgisi olsaydı rolü kabul etmezdim. Çizgisinin çok inişli çıkışlı olduğunu gördüğüm için kabul ettim. Salt iyiyi veya salt kötüyü oynamam. İniş çıkış her zaman çok caziptir. Zannediyorum ki kabadayılık geleneğinden gelen Tatar Ahmet’in hem aile ilişkileri hem de bu çevrede olmasına rağmen olaylara farklı bir açıdan bakması seyirciye elinde silah dolaşan bir mafya babası olmadığını gösterecektir. Tatar Ahmet silah taşımıyor, taşımayacak. 

‘Geçmişe dair bir özlemi barındırıyor’

İnsanlar ‘Cesur Yürek’i neden seyretmeli? Geçmişe dair bir özlemi barındırı- yor. Her şeyin yozlaştığı bir ortamda eskiyle yeninin çarpışmasını göreceğiz. ‘Cesur Yürek’ iyi bir kahramanlık hikâyesi.