'Farklı dünyaların komedisi bu dizide'

Güncelleme: 01 Kasım 2016 Salı, 17:01:30

Yaz sezonunun reyting rekortmeni ‘Gülümse Yeter’ dizisinin üç oyuncusu Erkan Sever, Sermet Yeşil ve Seray Kaya, Yeşilçam’ın sıcak aile komedilerinin tadını ekrana taşıyan diziyi ve canlandırdıkları karakterleri HT Magazin’e anlattı

Yaz sezonunun reyting rekortmeni ‘Gülümse Yeter’ dizisinin üç oyuncusu Erkan Sever, Sermet Yeşil ve Seray Kaya, Yeşilçam’ın sıcak aile komedilerinin tadını ekrana taşıyan diziyi ve canlandırdıkları karakterleri HT Magazin’e anlattı

‘Gülümse Yeter’in seyirciden büyük ilgi görmesini neye bağlıyorsunuz?

İki aile ve iki aşk söz konusu ama işin içinde komedi unsurlarını da fazlasıyla barındırıyor. Romantik komedi ama Türk toplumunun değerlerini barındırması onu daha keyifli kılıyor. Zengin bir ailenin iflas edip şoförlerinin evine taşınmak zorunda kalması iki farklı dünyayı bir araya getiriyor.


Dizide Lütfü karakterini canlandırıyorsunuz. Lütfü’nün hikâyedeki rolü nedir?

Hikâyemizde çok kötüler olmadığı için Lütfü dizinin kötü adamı. Aslında sempatik bir kötü. Hayatımızda da vardır kötüdür biliriz ama şeytan tüyü vardır ve severiz. Lütfü’de de şeytan tüyü var. Yüzsüz, pişkin bir adam diyebiliz. Hayatınızdan çıkarmak istediğiniz ama bir türlü yapamadığınız kişilerden biri. Öyle bir arkadaşım var. Lütfü’yü canlandırırken onu düşünüyorum. Bugüne kadar birçok kez hayatımdan çıkarmak istedim ama bir şekilde hep vazgeçtim ve ondan çalım yedim. İçinde kötülük yok dersin ya Lüftü de öyle biri. 

Ahmet’le Lüftü arasındaki ilişki de oldukça ilginç...

Ahmet’le Lütfü ilkokulda beraber +okumuşlar. Çocukluktan beri beraber olmalarına rağmen tamamen zıt iki karakter. Bu yüzden de çok fazla tartışmaları oluyor. Ahmet babasının sözünden çıkmayan evine, eşine bağlı borcuna sadık bir adam. Lütfü ise kaypak, sözünde durmayan, her an bir üçkâğıt çevirebilecek bir adam. Onların kavgaları ömürlük.

Bu işin diğerlerinden farkı nedir?

Gerçekten iyi bir senaryosu var ve oyuculuklar da iyi. Çektiğimiz sahnelerde boş yok. Kameramanlar sette gülmekten çekemiyorlar. İnsanları eğlendiren, güldüren güzel bir iş oldu. ‘Gülümse Yeter’in farkı oyunculuğu ve komedisi. Farklı dünyaların komedisini anlatıyoruz.

 

'UNUTTUĞUMUZ SICAK AİLEYİ HATIRLIYORUZ'

‘Gülümse Yeter’de Ahmet karakterini canlandırıyorsunuz. Ahmet’in hikâyedeki rolü nedir?

Bölümler ilerledikçe karakterleri daha iyi tanıyoruz. Erdal Özyağcılar’ın oynadığı Hasan karakterinin oğluyum. Hasan koruyucu ve kontrolcü bir baba. Ahmet babasının gölgesinde kalmış. Ahmet karısı ve çocuğuyla babasının evinde yaşıyor. Ailelerimizden
 bir farkı olmayan bir aileyi anlatıyoruz. Ahmet hâlâ babasına öykünüyor.

 Hikâye, zengin ailenin şoförünün evine taşınmasıyla ilginçleşiyor. Ahmet’in tepkisi nasıl olacak?

Erdal Özyağcılar ile ilk defa uzun soluklu bir iş yapıyorum ve çok şey öğreniyorum. Komik olanın altını nasıl çizmeyeceğimizi, nasıl göstereceğimizi bıkmadan anlatıyor. Dizide komik taraf aramıyoruz. Daha çok durumun komikliğini yakalamaya çalışıyoruz. ‘Kelimenin değil durumun komiğini çıkarın’ diyor. Ahmet komik mi? Bence değil ama öyle durumlarla karşılaşıyor ki bizi güldürüyor.

 

İki bölümdür reytinglerde birinci oluyorsunuz. ‘Gülümse Yeter’ insanlara ne sunuyor?

Bizi çok uzak diyarlara sürükleyen bambaşka bir dünyanın kapılarını aralamıyoruz. Sıcaklığı, sevecenliği, bize yakınlığıyla seyirciye kendini sevdirdi. Unutmaya yüz tuttuğumuz sıcak aileyi insanlara hatırlatıyoruz. ‘Neşeli Günler’deki o sıcaklığı bizde de görüyorlar. 

 

'Bu kadroyla birlikte çalışmak çok keyifli'

‘Gülümse Yeter’e nasıl dahil oldunuz?

Önceki projemden sonra kısa bir ara verdim. Orada farklı bir karakteri canlandırmıştım. ‘Gülümse Yeter’in samimiyeti beni etkiledi. Komedisi bol, ‘Neydim ne oldum’ durumunu bolca yaşayacağımız bir iş oldu.

Dizide Gül karakterini canlandırıyorsunuz. Gül’ün hikâyedeki rolü nedir?

Düşünceleri, tavırları ailesine pek benzemiyor. Babasının parasıyla okumuş ama hiçbir zaman bununla övünmemiş. Gül doktorluğu aşkla yapıyor. Düz bir kız. Babasının davranışları ona garip geliyor kız kardeşinin şımarıklığını sevmiyor. Hayatın kolay olmadığını bilen bir kız. Erkek gibi bir kızdan sonra şimdi de ayakları yere sağlam basan bir kızı canlandırmak keyifli. Gül ne kadar soğuk ve realist görünmeye çalışsa da onun da duygusal yanını görüyoruz. Ayakları yere basan bir kız olmasını kedime benzettim. Dizinin orijinalindeki Koreli oyuncuya da çok benziyorum. Hatta Lütfü kızına ‘Japon kızım’ diyor.

 

Gül bir aşk üçgeninin arasında kalmış durumda. Bu durum beraberinde neleri getirecek?

Evet, Sarp üniversiteden beri Gül’e âşık ama Gül’ün kalbini hocası Kemal çalıyor. Ama Sarp’la Yasemin de devreye girince ortalık biraz karışacak. Herkesi duygusal sınavlar bekliyor.

Bu işin diğerlerinden farkı nedir?

Aileyle seyredilebilecek komedi işlerini seviyorum. Bu kadroyla çalışmak çok keyifli. Bu diziden insanlar yukardan bakmamayı öğrenebilir. Kanalı değiştiremeyecekleri keyifli bir iş oldu. Ama aşk kısmına bakınca tek söyleyeceğim aşk güzel şey.