‘Necip Bey hümanist bir ağa’

Güncelleme: 22 Ekim 2014 Çarşamba, 09:15:29

Yılanların Öcü dizisinde varlıklı Necip Bey’i canlandıran usta oyuncu Erden Alkan, Kapadokya’daki çekimlerden Almanya’daki kariyerine kadar hakkında bilinmeyenleri anlattı

‘Ağalar artık cipe biniyor’


Dizide konağın sahibi, varlıklı Necip Bey’i canlandırıyorsunuz... Necip karakterini ve Yılanların Öcü’nde onun yaşadıklarını bir de sizden dinleyelim...


Çok temiz ve çok iyi yürekli bir ağa Necip Bey...Dürüst ve iyi bir insan... İnsanları seven, etrafı düzene sokmaya çalışan hümanist bir adam. Ayrıca son derece şık ve asil bir beyefendi. Yönetmenimiz Cemal Şan’a “Ata binmeyecek miyim?” diye sordum, o da “Ağalar artık cipe biniyor” dedi.

 

Yılanların Öcü çekimleri nasıl gidiyor?


Çekimler çok iyi gidiyor. Çok güçlü bir eser, çok güzel bir ambiyans ve atmosfer var. Ekip çok iyi, senaryo, usta oyuncular, yapımcı Ata Türkoğlu, yönetmenimiz Cemal Şan çok iyi...


Yılanların Öcü’nün kitabını okudunuz mu, filmleri izlediniz mi?


Bu proje teklifi yapıldığında neler hissettiniz? Kitabı okudum. Filmlerini izledim çok hoşuma gitti. Kadir İnanır’ın ve Fatma Girik’in oynadığı film çok hoşuma gitti, hepsi çok iyi oynamış. Çok eski arkadaşlarım onlar benim, 70’lerden Yeşilçam’dan. Almanya’da oturuyorum ben. Orada tiyatrom var, ayrıca orada dizilerde oynuyorum. Koliba Film’den teklif geldiğinde, atlayıp geldim ve böyle güzel bir projede yer almaktan büyük keyif aldım. 


Kapadokya’da çekimler nasıl gidiyor? Nasıl gidip geliyorsunuz İstanbul’a tam olarak nerede yaşıyorsunuz?


Yılın yarısı Avrupa’da, yarısı da İstanbul’dayım... İki tarafta da evim var...


Almanya’nın hangi şehrinde yaşıyorsunuz?


Mainz diye Frankfurt’un 30 km batısında çok güzel bir şehirde yaşıyorum. Almanya’nın en güzel şehirlerinden biri bence, iklimi de çok güzel. Ben uzun sürelerden beri oradayım, bütün dostlarım orada.


Almanya’da oyunculuk adına neler yapıyorsunuz?


6 senedir Almanya’da çok sevilen bir dizide oynuyorum. Adı Mordkommission Istanbul (Cinayet Masası İstanbul). Avrupa’da çok sevilen bir oğlumuz var Erol Sander diye, onun şefini oynuyorum. Cumartesileri prime-time’da gösteriliyor. Yılda dört bölüm gösteriliyor. Film gibi iki ayda çekiliyor. “Linde Strecke” (Ihlamur Yolu) isminde bir diziden daha teklif aldım. 30 senedir devam eden bir dizi. 1495’inci bölümde girdim diziye. İnşallah devam edecek, altıncı bölümü çektik. Şu an tatildeyiz. Bu arada Almanya’daki kendi tiyatrom için de bir oyun hazırlıyoruz. Türk komedilerini Almanca oynatıyorum. İlk oynattığımız eser “Kanlı Nigar”dı.


Oyununuz ilgi gördü mü orada peki?


Çok ilgi gördü. Almanca oynuyoruz. Bütün Almanya’yı dolaştık, Ayrıca Berlin’de bir Alman tiyatrosunda Shakespeare sergileyeceğim. Benim tipim gereği bana komik rolleri vermiyorlar, ağır rolleri oynuyorum. Halbuki ben tiyatrocuyum, komediye bayılırım.


'Ekibimiz çok profesyonel'


Türkiye’ye dönüp burada bir tiyatro kurup yeni projelere imza atmayı düşünmüyor musunuz?


Belki... Biraz yaşım ilerledi... Türkiye’yi tanıyan bir arkadaş bu teklifle gelirse düşünebilirim. Ama ben kendim tek başına yapmayı düşünmüyorum. Artık sayfaları ağır ağır kapatıyorum. Organizasyon yapmaya katiyen girmem.


Belki bir gün Türkiye’de komedide oynarsınız?


İnşallah biri beni keşfederse oynarım. İnşanlar beni asık suratlı buluyor. Aslında komedi zamanlamadır. Espriyi yerinde oturtmaktır.


Sizce Almanya’da bir dizi, 30 yıl devam ederken neden Türkiye’de 2 veya 3 bölüm sonra bitiyor?


Reyting hesabından olsa gerek... Almanya’da biz dizi çektiğimizde daha hiçbir bölüm yayınlanmadan 13 bölüm çekeriz ve tüm oyuncular paralarını alırlar. Demek ki oradaki insanlar kapitallerini ona göre ayarlarlar. Önceden plan yapamamak gibi zorluklar var bizim ülkemizde. Orada ise insanlar projeye başlamadan önce gün be gün planlarını yapıyorlar. Hangi gün çekiminiz olacağı bir ay önceden size bildirilir. Ben kendimi bu konuda şanslı hissediyorum. Yılanların Öcü’nde yapımcı ve yönetmenimiz çok profesyonel ve her şey tıkır tıkır ilerliyor.